Sıkça Sorulan Sorular

Çevre ve küresel ısınmaya karşı bilinçli bireylerin hizmet sağlayarak oluşturdukları ticari bir teknoloji firmasıdır

İsmini Türk mitolojisinden almış bir yazılım ürünüdür. Kurum ya da kuruluşların faaliyetleri sonucu oluşturdukları emisyonları

Yeşil Bir Gelecek Karbon Danışmanlık Yazılım Ve Teknoloji A.Ş. uluslararası işbirlikleri ile sürdürülebilir

Yeşil Bir Gelecek Karbon Danışmanlık Yazılım Ve Teknoloji A.Ş. kurum ya da kuruluşların sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasını sağlamak için

Fosil yakıtlar, milyonlarca yıl boyunca organik madde kalıntılarının yer altında basınç ve sıcaklık etkisiyle dönüşmesiyle oluşan yakıtlardır. Bunlar kömür, petrol ve doğalgazı içerir ve enerji üretimi, ulaşım ve endüstri gibi birçok alanda kullanılırlar.

Küresel ısınma, atmosferdeki sera gazlarının birikmesi nedeniyle Dünya'nın ortalama sıcaklığının artmasıdır. Bu, fosil yakıt kullanımı, orman kesimi ve endüstriyel faaliyetler gibi insan etkisiyle artan sera gazı emisyonlarına bağlıdır. Bu artış, iklim de

Dünya, atmosferde eser miktarda bulunan su buharı (H2O), karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve nitröz oksit (N2O) gazları nedeniyle doğal bir sera etkisine sahiptir. Bu gazlar, güneş radyasyonunun dünya yüzeyine ulaşmasını sağlamakta ve dünya tarafından yay

Karbondioksit dünya atmosferinde eser miktarda bulunan bir gazdır. Okyanuslarda da çözünmüş halde bulunmaktadır. Hücresel solunumun bir yan ürünüdür ve fotosentezin temel bileşenidir. Karbondioksit aynı zamanda insan faaliyetlerinin yan ürünü olarak üreti

Sera gazlarını atmosferden yutarak depolayan doğal veya insan yapımı sistemlere karbon yutağı denir. Ormanlar en yaygın yutak türüdür. Ayrıca toprak, turba, permafrost (sürekli donmuş) toprak tabakaları, okyanus suyu ve derin okyanustaki karbonat çökeltil

Ekolojik ayak izleri, bir bireyin veya topluluğun çevre üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Tüketilen kaynak miktarı olarak da ifade edilebilmektedir. Ekolojik ayak izi kavramı, insan faaliyetleriyle ilişkili çevresel etkilerin değerlendirilmesi için

Bir şehrin veya ulusun biyolojik kapasitesi ekilen araziler, orman arazileri, balıkçılık alanları ve yapı arazileri de dahil olmak üzere ekolojik varlıklarının üretkenliğini temsil etmektedir. Biyolojik kapasite biyolojik olarak üretken belirli bir alanın

Bireyler, firmalar ve toplum tarafından yapılan aktivitelerin atmosfere yaydığı sera gazı miktarıdır. Üretim, ulaşım, ısınma, enerji tüketimi veya satın alınan her türlü ürünün atmosfere yayılmasına neden olduğu sera gazı miktarını karbondioksit gazı eşd

Sera gazlarının takibi, izlenmesi, raporlanması, doğrulanması ve doğrulayıcı kuruluşların akreditasyonu konularında yönetmelik ve tebliğler yayınlanmıştır. Söz konusu mevzuat kapsamında yönetmeliğin Ek-1'inde yer alan faaliyetleri gerçekleştiren tesisler,

Karbon ayak izi bir ürün veya hizmetin ömrünün her aşamasından (malzeme üretimi, imalat, kullanım ve kullanım ömrü sonu) kaynaklanan emisyonların toplanmasıyla hesaplanmaktadır. Bir ürünün yaşam döngüsü boyunca ısıyı atmosferde tutma yeteneği değişen fark

Kişisel ve kurumsal olmak üzere iki ayrı başlıkta hesaplanabilmektedir. Kişisel karbon ayak izi insanların senelik yaşam aktiviteleri esnasında dünyaya salınan emisyonun kişisel olarak ne kadarlık miktarından sorumlu olduğumuzu ifade etmektedir. Kişisel k

Karbon ayak izi, ürünlerin ham maddesinden işlenip kullanılıp bertaraf edilmesine kadar ürünün yaşam döngüsü boyunca karbon salımına sebep

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne göre “İklim değişikliği”, karşılaştırabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri so

İngilizcesi “Conference of Parties” olan Taraflar Konferansı yani kısaca COP, Birleşmiş Milletler tarafından devletlerin, bölgesel kuruluşların ve sivil toplum aktörlerinin üst düzey katılımıyla düzenlenen konferanslardır. Konferanslar dünyadaki çevresel

COP27 2022'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı Şarm El-Şeyh'te düzenlendi.  Konferansta karara varılan konular ile ilgili olarak bir taslak sonuç bildirgesi yayınlanmıştır. Bu metinde bir önceki yıl düzenlenen COP26'da alınan bi

Birleşmiş Milletler'in iki örgütü Dünya Meteoroloji Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından 1988 yılında insan faaliyetlerinin neden olduğu iklim değişikliğinin risklerini değerlendirmek üzere kurulmuştur. Panelin amacı devletlere iklim po

İklim değişikliği risk faktörleri, ekonomiyi etkileyen hava ve iklim değişikliğinden kaynaklanan fiziksel riskler ve düşük karbon ekonomisine geçişten kaynaklanan geçiş riskleri olmak üzere iki kategoride ele alınmaktadır. Fiziksel risk faktörleri aşırı

Uyum etkinliklerinin eş güdümüne katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan; ülkelere özgü etkilerin saptanması, farklı kurumların ve idari araçların devreye sokulmasının yanı sıra iş dünyası ve sivil toplum aktörlerinin de geniş katılımıyla ulusal, yerel ve

2012 yılında yayımlanan İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planı su kaynakları yönetimi, tarım sektörü ve gıda güvencesi, afet risk yönetimi, ekosistem hizmetleri, biyolojik çeşitlilik ve ormancılık ve insan sağlığı sektörlerini içermektedir.

İDEP'in genel amacı, sera gazı emisyonlarını sınırlandırmaya yönelik ulusal koşullara uygun eylemler belirleyerek iklim değişikliği ile mücadele edilmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin yönetilerek dayanıklılığın artırılması ve böylece Türkiye'de iklim

Kyoto Protokolü'nün Ek-A listesinde yer alan sektörler ile Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (BMİDÇS) İklim Değişikliği Ulusal Bildirim raporlama formatında yer alan sektörler esas alınarak oluşturulan İDEP'te enerji, binalar,

Yenilenebilir enerji, tüketim hızından daha yüksek bir hızla kendini yenileyebilen doğal kaynaklardan elde edilen enerjidir. Güneş, rüzgâr, jeotermal yenilenebilir enerji kaynaklarından birkaçıdır.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na göre refahı ve sosyal eşitliği artırırken çevresel riskleri ve ekolojik kıtlıkları azaltan ekonomidir.

Yeşil aklama bir şirket veya kuruluşun, çevresel etkilerini fiilen en aza indirmekten çok, kendilerini sürdürülebilir olarak pazarlamak için daha fazla zaman ve para harcamasıdır. Gezegeni iyileştirmeyi önemseyen işletmeleri desteklemeyi seçen tüketiciler

Elektriğin yenilenebilir enerji kaynağından elde edildiğini ispatlayan sertifikadır. Şirketler yeşil enerji sertifikası satın alarak kullandığı elektriğin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını belgelendirebilir. Yeşil enerji sertifikaları şirketlerin

Sera gazı emisyon azaltım projelerinin bağımsız denetleyici kuruluş tarafından doğrulanması ve gönüllü karbon standart kuruluşu tarafından belgelendirilmesi sonucu elde edilen ve karbondioksit eşdeğer ton cinsinden ifade edilen sertifikadır.

ESG yani Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim kriterleri firmaların geleneksel finansal analizinin yanı sıra finansal olmayan risk ve fırsatlarını da değerlendirir. Üç başlık altında belirlenen kriterler yoluyla bir firmanın çevreye etkisi, çalışanları

Yeşil İklim Fonu (GCF), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'nın öngördüğü finansal mekanizma kapsamında gelişmekte olan ülkelerin sera gazı azaltım ve iklim değişikliğine uyum uygulamalarını desteklemek için kurulmu

İklimle ilgili, çevre dostu ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunan projeler için kaynak yaratan tahvillere yeşil tahvil denir. Enerji verimliliği, biyoçeşitliliğin korunması, temiz ulaşım ve sürdürülebilir su üzerine projeler yeşil tahvillerin finansman sa

Devletler, kalkınma bankaları ya da diğer kurumlar tarafından çevresel, ekonomik ve iklim faydaları olan denizcilik ve okyanus bazlı projelere yatırım için ihraç edilen tahvillerdir. Mavi tahviller yeşil tahvil konseptinden ilham almıştır. İlk mavi tahvil

9 Temmuz 2021'de Resmi Gazete'de yayınlanarak 29 Temmuz 2021'de yürürlüğe giren yasadır. Politik sözleri yasal olarak bağlayıcı hale getirmek ve paydaş ve iş dünyasına güçlü bir politik mesaj vermek amacıyla yapılmıştır. AYM ile belirlenen hedef doğrultus

Avrupa Birliği'nin 2030'a kadar sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerine kıyasla en az %55 azaltma hedefi ile AB mevzuatını uyumlu hale getirmek için sunduğu planları içermektedir. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın oluşturulması, AB Emisyon Ticare

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (Carbon Border Adjustment Mechanism-CBAM/SKDM) Kapsamında Yer Alan Sektörler ve GTİP'ler Nelerdir?

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları ve AB'nin diğer uluslararası yükümlülükleri ile uyumlu olarak tasarlanan SKDM sistemi aşağıdaki belirtilen şekilde çalışacaktır:

SKDM, sistemin ithalatçılar tarafından sertifika satın alınmasına dayalı olması bakımından ETS ile aynı işlevi görmektedir. Sertifikaların fiyatı, € / ton CO2e salınımı olarak ifade edilen AB ETS tahsisatlarının haftalık ortalama açık artırma fiyatına bağ

SKDM Tüzüğü kapsamındaki ürünlerin ithalatı, mevcut durumda da olduğu gibi ya doğrudan ithalatçı firmalar ya da ithalatçı firmalar hesabına gümrük işlemlerini gerçekleştiren dolaylı gümrük temsilcileri tarafından yapılacaktır. Geçiş döneminde ithalatçılar

Sosyal İklim Fonu, üye devletler tarafından savunmasız hane halklarını, mikro işletmeleri ve ulaşım kullanıcılarını desteklemenin yanı sıra binalar, karayolu taşımacılığı ve ek sektörler için emisyon ticaret sisteminin fiyat etkileriyle başa çıkmalarına

14 Ocak 2020 tarihli Avrupa Yeşil Mutabakatı Yatırım Planı ile Avrupa Komisyonu'nun AB Yeşil Tahvil Standardı (EU Green Bond Standard - EUGBS) kuracağı duyurulmuştur. EU GBS'nin amacı gönüllülük temelinde sürdürülebilir yatırım finansmanı için tahvil stan

Paris Anlaşması'nın baz aldığı ülkelerin kendi hazırladıkları sera gazı emisyon azaltımlarına dair beyandır. Paris Anlaşması, Ulusal Katkı Beyanları'nın (NDCs) dönemsel olarak gözden geçirilmesi ve hedeflerin tedricen yükseltilmesini öngörmektedir.

Türkiye'nin 30 Eylül 2015 tarihinde sunduğu Ulusal Katkı Beyanına göre sera gazı emisyonlarının 2030 yılında referans senaryoya kıyasla artıştan %21 oranına kadar azaltılması öngörülmekteydi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Birl

Karbon fiyatlama devletlerin geniş iklim stratejileri kapsamında kullanabilecekleri maliyet etkin bir araçtır. Genel olarak karbon fiyatlama araçları doğrudan ve dolaylı olmak üzere ikiye ayrılabilir. Doğrudan karbon fiyatlamada ilgili ürün ya da faaliyet

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) karbon fiyatlandırması için ortaya çıkan piyasa araçlarından biridir. ETS mekanizması iklim krizine neden olan karbondioksit ve diğer sera gazlarının azaltılması hedefi doğrultusunda geliştirilmiştir. Çok disiplinli bir anlay

Karbon vergisi Emisyon Ticaret Sistemi (Emission Trading System-ETS) gibi karbon fiyatlandırması için kullanılan piyasa araçlarından biridir. Karbon vergisi, karbon emisyonuna yol açan fosil yakıtların karbon ve eşdeğer karbon içeriğine göre vergilendiril

Emisyon Ticaret Sistemi'nde üst sınır top-down ve bottom-up olmak üzere iki yaklaşımla belirlenmektedir. Top-down yaklaşımında çevresel hedefler dikkate alınarak bir üst sınır belirlenmektedir. Bottom-up yaklaşımında ise sektörlerin emisyon azaltım kapasi

Ücretsiz dağıtım ve açık artırma ile satış olmak üzere iki şekilde dağıtılmaktadır. Ücretsiz tahsisatta sektörlerin tarihsel emisyonlarına bakılmaktadır. Burada grandfathering ve benchmarking olmak üzere iki yöntem bulunmaktadır. Grandfathering geçmişteki

KDM kapsamında mali yükümlülüklerin doğacağı asıl uygulama döneminin başlangıcı olan 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle, düzenleme kapsamındaki ürünlerin ithalatı sadece “yetkilendirilmiş SKDM yükümlüsü (authorized CBAM declarant)” tarafından yapılabilecektir.

AB ithalatçıları, yeni sistemi doğru bir şekilde kullanabilmek için AB dışındaki ülkelerden ihtiyaç duydukları bilgileri nasıl temin edebilirler ?

Prensip olarak, AB üyesi olmayan tüm ülkelerden yapılan ithalat SKDM kapsamına girecektir. Bununla birlikte, ETS'ye katılan veya AB'nin emisyon ticaret sistemine bağlı olan bazı üçüncü ülkeler mekanizmanın dışında tutulacaktır. Bu durum Avrupa Ekonomik

SKDM teklifini hazırlarken Komisyon, hem kamuya açık bir şekilde görüşleri toplamış hem de belirli paydaşlara danışmak yoluyla geniş çaplı istişarelerde bulunmuştur. Buna ek olarak Komisyon, AB ve AB dışı ülkelerdeki kamu yetkilileri, iş dernekleri, birey

Denkleştirmeler, ETS kapsamı dışındaki proje bazlı faaliyetlerden elde edilen ve uygunluk için kullanılabilecek emisyon azaltımlarıdır. Denkleştirmeler emisyon üst sınırını büyütmekte ve maliyetleri azaltmaktadır. Fakat, ETS'nin genel hedefi ile tutarlı

Bankalama (banking) ve ödünç alma (borrowing), ETS safhaları üzerinde esneklik sağlayan iki yöntemdir. Bankalama, ETS'nin bir emisyon azaltım yılında (veya safhasında) piyasaya sürülen tahsisatların ETS'nin sonraki yıllarında (veya safhalarında) kullanılm

Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbon dioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermişlerdir. Protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını

Türkiye, Kyoto Protokolüne 26 Ağustos 2009 tarihinde taraf olmuştur. Protokol, 2020 yılında sona ermiştir. 2020 yılı sonrası için Paris Anlaşması kabul edilmiştir.

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (the United Nations Framework Convention on Climate Change- UNFCCC/ BMİDÇS) Nedir?

Ülkemiz Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne 24 Mayıs 2004 tarihinde katılmıştır. 198 ülkenin taraf olduğu sözleşme, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında ülkelerin kalkınma önceliklerini ve özel koşullarını göz önüne almaktadır.

Bu grupta yer alan ülkeler, sera gazı emisyonlarını sınırlandırmak, sera gazı yutaklarını korumak ve geliştirmek, ayrıca, iklim değişikliğini önlemek için aldıkları önlemleri ve izledikleri politikaları bildirmek ve mevcut sera gazı emisyonlarını ve

"Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler" ilkesi 1992'de gerçekleşen Rio Dünya Zirvesi'nin ardından imzaya açılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nde yer almaktadır. Bu ilke, tüm ülkelerin çevrenin kor

Binyıl Kalkınma Hedefleri, 2000 yılında yoksullukla savaşmak için tüm dünyanın kabul ettiği ortak bir gündemdir. 2000 yılında Birleşmiş Milletler'in New York Binyıl Zirvesi'nde karar alınmıştır. Birleşmiş Milletler'e üye olan 192 ülke tarafından kabul edi

Paris Anlaşması, 2015 yılında Paris'te düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 21. Taraflar Konferansı'nda kabul edilmiştir. Anlaşma, 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının %55'ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı

Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin günümüz kuşaklarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kalkınma modeli olarak tanımlanmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma tanımı ilk defa 1986 yılında Brundtland Raporu'nda yapılm

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), diğer bir deyişle Küresel Amaçlar Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren bir evrensel eylem çağrısıdır. Ocak 2016'da yürürlüğe girmiştir. 17 ana başlıkta

17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (Sustainable Development Goals-SDG/SKA) Nelerdir?

AB'nin 11 Aralık 2019'da açıkladığı 2050 yılında karbon-nötr ilk kıta olma hedefini ve yeni büyüme stratejisini ortaya koyduğu yol haritasıdır. Plan 2050'de karbon nötr olma, temiz ve döngüsel ekonomi için kaynakların etkin kullanımını teşvik etme, biyoçe

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir ve kaynak-etkin bir ekonomiye geçişini desteklemeyi amaçlayan 9 ana başlık altında toplam 32 hedef ve 81 eylemi içeren eylem planıdır. Avrupa Yeşil Mutabakatı ile

AB taksonomisinin hedefleri: İklim değişikliğinin azaltılması, İklim değişikliğine uyum, Su ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması, Döngüsel ekonomiye geçiş, Kirliliğin önlenmesi ve kontrolü, Biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin korun

AB taksonomisi ile hayata geçirilmesi planlanan düzenlemeler ile yalnızca “yeşil” bir sınıflandırma değil, ayrıca “kahverengi veya kırmızı” faaliyetleri içerecek şekilde bir detaylandırma da öngörülmektedir. Kahverengi kriter ile birlikte taksonomi yapısı

Sera Gazı Protokolü, kamu ve özel sektör kuruluşlarının emisyonları ölçmesi için ana küresel standarttır. Standartlar operasyonlar, değer zincirleri ve iklim değişikliği azaltma eylemleri için geçerlidir. Sera Gazı protokolü, şirketlerin sera gazı emisyon

Sera Gazı Protokolü (Greenhouse Gas Protocol) sera gazlarını üç kapsama ayırmaktadır. Kapsam 1 emisyonlar sahip olunan ya da kontrol edilen kaynakların doğrudan emisyonlarını göstermektedir. Diğer deyişle doğrudan üreticinin sorumluluğu olarak görülen emi

Kurum ve kuruluşların, faaliyetleri sonucu atmosfere salınım yaptıkları sera gazı emisyon miktarlarının hesaplanması ve raporlanması standardıdır.

Şirketlerin ürünlerinin karbon ayak izini nitelendirmeleri için gerekli gereksinimleri tanımlayan uluslararası bir standarttır. Temel amacı, bir ürünün yaşam döngüsünün her aşamasında üretilen sera gazı emisyonlarını belirlemektedir.

Yaşam döngüsü değerlendirmesi, bir ürünün yaşam döngüsü boyunca yani doğal kaynak elde edilmesinden üretim ve kullanım aşamasında atık yönetimine kadar potansiyel çevresel etkileri değerlendirmek için bir araçtır. Yaşam döngüsü değerlendirmesi temel olara

Eko etiket, tüketicilerin ve kurumsal alıcıların belirli çevresel performans kriterlerini karşılayan ve bu nedenle 'çevresel olarak tercih edilebilir' olarak kabul edilen ürünleri hızlı ve kolay bir şekilde tanımlamalarına yardımcı olabilecek ürün ambalaj

Çevre etiketi ham madde temin sürecinden bertaraf sürecine kadar geçen süreçte çevresel etkileri azaltılmış ürünleri/hizmetleri teşvik etmek ve tüketicilere doğru, yanıltıcı olmayan, bilimsel temelli bilgi sağlamak için oluşturulmuştur. Çevre etiketi edi

29 Mart 2023'te TÜİK tarafından yayımlanan Sera Gazı Emisyon İstatistikleri'ne göre 2021 yılı 564.4 milyon ton karbondioksit eşdeğeri olan toplam sera gazı emisyonlarının 402.5 milyon tonu (%71.3) enerji sektöründen; 75.1 milyon tonu (%13.3) endüstriyel i

29 Mart 2023'te TÜİK tarafından yayımlanan Sera Gazı Emisyon İstatistikleri'ne göre 2021 yılı toplam sera gazı emisyonları bir önceki yıla göre %7.7 artışla 564.4 milyon ton karbondioksit eşdeğerine çıkmıştır. Kişi başı toplam sera gazı emisyonu ise 1990

29 Mart 2023'te TÜİK tarafından yayımlanan Sera Gazı Emisyon İstatistikleri'ne göre 2021 yılında 564.4 milyon ton karbondioksit eşdeğeri olarak hesaplanan toplam sera gazı emisyonlarının 452.7 milyon ton karbondioksit eşdeğeri (%80.2) CO2; 64.0 milyon ton

2005 yılında kurulmuştur. AB ETS dünyanın ilk uluslararası emisyon ticaret sistemidir. İlk aşama 2005-2007 yılları arasında pilot uygulama olarak gerçekleşmiştir. Bu aşamada enerji yoğun sektörler ve enerji santrallerindeki karbon emisyonları ele alınmışt

AB Emisyon Ticaret Sistemi altında verilen karbon haklarıdır. Karbon yoğun sektörlerde kademeli olarak dekarbonizasyon sağlamak amacıyla ücretsiz verilen karbon salım haklarıdır. Toplam haklar sınırlıdır. Her yıl ücretsiz dağıtımlar kademeli olarak azalt

Dünya Bankası, iklim değişikliği ile küresel mücadele için ülkelerde sera gazı emisyonlarının azaltımı çabalarına katkı sağlamak ve piyasa temelli emisyon azaltım mekanizmalarının (market-based instruments) etkin olarak kullanılmasına yönelik olarak “Karb

Karbon piyasası emisyon ticareti mekanizması çerçevesinde belli bir emisyon hedefi olan ülkelerin kendi aralarında emisyon tahsisatlarını alıp satabilmelerini sağlamaktadır. Ticarete konu olan bir karbon kredisi, bir ton karbondioksite veya azaltılan, tut

Gönüllü karbon piyasaları gönüllü olarak karbon kredilerinin verilmesini, alınmasını ve satılmasını ifade etmektedir. Gönüllü karbon piyasaları, atmosferdeki sera gazını ortadan kaldırmayı veya azaltmayı hedefleyen projelerin yaydığı karbon kredilerini sa

Karbon kaçağı, yerel azaltım önlemi alan ülkeler dışındaki karbondioksit emisyonlarındaki artışın bu ülkelerin emisyonlarındaki azalmaya bölünmesiyle tanımlanmaktadır.  Emisyonlara üst sınır getiren ülkelerdeki yatırım ve üretimin, emisyonlarına üst sınır

Döngüsel ekonomi, değer ve nihai olarak da refah yaratmanın yeni bir yolu olarak tanımlanabilmektedir. İyileştirilmiş tasarım ve hizmet yoluyla ürün ömrünü uzatarak ve atıkları tedarik zincirinin sonunda başlangıcına taşıyarak, kaynakları sadece bir kez

AB'nin Döngüsel Ekonomi Eylem Planı, Avrupa ekonomisini doğrusal bir modelden döngüsel bir modele dönüştürmeyi amaçlayan kapsamlı bir yasama ve yasama dışı eylemler bütünüdür. Döngüsel Ekonomi Eylem Planı 2015 yılında Avrupa Komisyonu tarafından sunulmuş,

AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planı'nın amaçları; AB'de sürdürülebilir ürünleri norm haline getirme Tüketici ve kamu alıcısını güçlendirme Döngüsellik potansiyelinin daha fazla olduğu ve kaynak kullanımının yoğun olduğu sektörlere odaklanma (örneğin elektron

Döngüsel Ekonomi Kapsamında AB'de Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Getirilecek Yenilikler Nelerdir?

Sıfır Atık israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum nedenlerinin gözden geçirilmesini, atık oluşumunun önlenmesini veya en aza indirilmesini, atıkların kaynağında ayrı toplanıp geri kazanılmasını içeren atık yönetimi felse

Ham madde ve doğal kaynakların etkin yönetimi ile sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda atık yönetimi süreçlerinde çevre ve insan sağlığının ve tüm kaynakların korunması hedefiyle 12 Temmuz 2019'da Sıfır Atık Yönetmeliği yayınlanmıştır. 9 Ekim 20

Maden atıklarının yönetimi, 15.07.2015 tarihli ve 29417 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 15.07.2017 tarihinde yürürlüğe giren “Maden Atıkları Yönetmeliği” kapsamında gerçekleştirilmektedir. Maden atıklarının karakterizasyonu kapsamında asit maden drena

AB taksonomi düzenlenmesi üzerine politik uzlaşıdan sonra 2020 yılında Komisyon AB taksonomisi çevresel açıdan sürdürülebilir faaliyetler içerisine nükleerin dâhil edilip edilmemesine ilişkin derinlemesine analizi başlattı. İlk olarak, Komisyonun içinde b

Karbon Yakalama, Kullanma ve Depolama (Carbon capture, usage and storage-CCUS), büyük fabrikalar ve enerji santralleri tarafından üretilen karbondioksitin atmosfere ulaşmasını ve küresel ısınmaya katkı sağlamasını engelleyebilen farklı teknolojiler zincir

Türkiye'nin Sera Gazı Envanteri Hangi Kurum Tarafından Derlenmektedir?

AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi Avrupa Birliği'nin iklim, enerji, ulaşım ve vergilendirme politikalarını 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını en az %55 azaltmaya uygun hale getirmeyi amaçlayan Avrupa Komisyonu tarafından

Taslak, küresel değer zincirleri boyunca sürdürülebilir ve sorumlu kurumsal davranışı teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Bu şekilde şirketler tedarik zincirlerindeki işletmeler tarafından işlenen çevre ihlallerinden veya insan hakları ihlallerinden sorumlu tut

Komisyon taslağına göre birinci grup 500'den fazla çalışanı ve dünya çapında 150 milyon Euro'dan fazla net cirosu olan tüm AB limited şirketlerini kapsamaktaydı. Avrupa Parlamentosu ise Komisyon taslağından farklı olarak ana merkezi AB olan şirketlerin ka

Taslak düzenleme, şirketin kendi operasyonları; bağlı kuruluşları ve değer zincirleri (doğrudan ve dolaylı olarak kurulan iş ilişkileri) için geçerlidir. Kapsam dahilindeki şirketlerin uygun önlemleri alması gerekmektedir. Kurumsal durum tespiti görevine